Bu derste FrontPage’nin hazır sayfalarının görünümlerini
değiştirmeyi, sayfadaki yazıları düzenlemeyi ve sayfanın temasını değiştirmeyi
ele alacağız.
Web sayfaları “bilgi vermek” amacıyla vardır. Internet
ziyaretçileri yeni oyunlar hakkında bilgi edinmek istiyor da olsalar, sonuç
itibariyle bilgi edinmek istedikleri için sitenize geleceklerdir. FrontPage’nin
hazır sayfalarında yapacağınız en önemli değişiklik, içi boş sayfalara vermek
istediğiniz bilgileri koymak ve sırf yer tutması için konulmuş metinleri kendi
metinlerinizle değiştirmek olacaktır. Sonra sıra her yayın organının sayfası
gibi, Web sitenizin sayfalarında görsel etki bakımından arzu ettiğiniz
düzenlemeyi yapmaya gelecektir.
Internet siteleri, gazete, dergi gibi bilgi vermekle
birlikte, yazılı yayın aracı ile televizyon arasında bir noktada bulunuyorlar.
Yani bir Web sitesi, gazete veya dergi gibi metne dayalı unsurlara yer
verebildiği gibi, bunlardan farklı (ve üstün) olarak, televizyon unsurlarına da
yer verebilir; bir Web sayfasında hareketli görüntü ve ses unsurları
bulunabilir.
Bu web sitesi sahibi ve sitenin tasarımcısı olarak karşısına
ciddi bir durum çıkartıyor demektir. Gazetecilik okullarında, yazılı yayın
araçları ile televizyonda görsel tasarım birbirinden çok farklı dersler olarak
okutulur. Bunun sebebi iki aracın, yazılı ve görüntülü yayın organlarının
okuyucu veya izleyici üzerindeki etkilerinin birbirinden farklı olmasıdır. Bu
ikisi başlı başına uzmanlık alanlarıdır. Şimdi siz Web tasarımcısı olarak, bir
kaç saat içinde bu iki alanda da uzmanlaşmak zorundasınız!
İşte bu işi FrontPage ile yaptığınız için mutlu olmanız
gereken bir an daha! FrontPage’i tasarlayanlar, hemen her türlü ihtimale ve
zevk türüne göre farklı temalar ve multimedya dediğimiz hareketli veya sabit
imajlara (fotoğraf, resim veya video gibi) ve sese dayanan malzemenin
sayfalarda kolay ve etkili kullanımını sağlamış bulunuyorlar. Bize kalan, kendi
zevkimize uygun bir tema ve Internet’te yayınlamamızda hukukî sakıncası olmayan
malzemeyi bulmaktan ibaret.
“FrontPage uzmanları her zevki dikkate almışlar,” dedik, ama
Internet’in ortak dili olan HTML ve Internet ziyaretçilerinin bu amaçla
kullandıkları Browser programların bu dili yorumlama yetenekleri, bize görsel
etki amacıyla sayfalarımızda istediğimiz herşeyi yapma imkanı da vermiyor,
veremiyor. Bir kere, sayfalarımızın PC ve Mac gibi farklı bilgisayar cihazları
ve bu cihazlarda bulunan farklı işletim sistemleri yüzünden asgarî ortak bir
noktada tasarlanması gerek. HTML dili, bu sebeple, oldukça sınırlı imkanlara
sahiptir.
Oluşturduğu sayfaları HTML dosyası olarak kaydetmek zorunda
olan FrontPage, bir masaüstü yayıncılık veya grafik tasarım programı gibi, sayfalarınızı
çok fazla işlemenize izin veremez. Bununla birlikte şu anda 4’ncü sürümüne
ulaşmış bulunan HTML dilini de pek yabana atmamak gerekir. Dikkatli ve
becerikli bir kullanımla FrontPage Editör’de masaüstü yayıncılık programlarına
yakın güzellikle sayfalar yapabilirsiniz. Üstelik bu sayfalarda masaüstü
yayıncılık programlarının ürünlerinde hiç bir zaman bulunamayacak video ve ses
unsurları bulunabilir.
Yazıları Biçimlendirme
Web, yayın aracı olarak gazete ile televizyon ortasında bir
konuma sahiptir. Şimdi Web sayfasının gazete-dergi niteliği ile ilgili görsel
araçlara bakalım.
Şimdi, FrontPage’de Navigation görünümünde, daha önce
üzerinde çalıştığımız Fotoğraflarım sayfasını iki kere tıklayın; sayfa
Editör’de açılsın.
<FP00034.tif>
Dikkatlice incelerseniz, bu sayfanın hiç de albenisi
olmadığını göreceksiniz. Evet, tema bakımından, ortak başlıklar, site içinde
sayfadan sayfaya hareket bağlantıları gibi teknik özellikleri açısından
sayfamız kusursuz görünüyor; hele sayfanın gerisindeki 250 satırlık HTML kodunun
tek kelimesini bile biz yazmamış olduğumuza göre, bundan iyisi can sağlığı
sayılabilir.
Fakat yine de bu sayfada bir başlık yok ve metin yazıları
çok “normal” görünüyor. Normal görünmesinin sebebi, bu yazıların stilinin
“Normal” olmasından geliyor!
//////////////////KUTU///////////////////////
Sitenizi arada bir yayınlıyor musunuz?
Fotoğraflarım sayfasının buradaki görünümünün FP Editör’deki
görünümü olmadığını farketmiş olmalısınız. Bir kere bu görüntünün FP Editör
veya MS Internet Explorer değil, Netscape Communicator programına ait olduğunu
görüyorsunuz. FP ile oluşturduğunuz sayfalarınıza, projenin çeşitli
aşamalarında FP Web’i IE ve Netscape ile gerçek bir Internet sayfası zilaret
ediyormuş gibi bakmanızda yarar var. Bir kere sayfalarınızın farklı
browserlerda nasıl görüntülendiğini görmek, işin başında iken hoşunuza gitmeyen
şeyleri düzeltmeniz için size zaman kazandırır. Bunu sağlayabilmek için, henüz
bitmemiş de olsa, sitenizi arada bir, sanki gerçek Web’e gönderiyormuş gibi,
sabit diskinizde geçici bir klasöre “yayınlamanız” gerekir. FP, bir sitenin FP
Web’den gerçek Internet’e gönderilmesine “yayınlamak” (Publish) diyor. Sitenizi
gerçek Internet’e ulaştırmanız için yapmanız gereken işleri ilerde ele
alacağız. Fakat burada sitemizi bütün sayfalarıyla ve sayfalardaki unsurları
ile birlikte Internet’e değil, sabit diskte başka bir klasöre göndermek
istiyoruz. FP Web’de iken sayfalarımızda belirgin olan otomatik unsurların
komutları, sayfalar başka bir klasöre kaydedildiğinde yerini ya gerçek düğmelere
bırakacaktır, ya da kullanılmayan düğmeler ve bağlantı yerleri silinecektir.
Bu, sayfaların “bitmiş şeklini” görme imkanı verir.
FP Explorer’da, Araç Çubuğu’ndaki Publish düğmesini tıkladığınızda açılacak
diyalog kutusunda FP’in kendi Web’i (çoğunlukla “Root Web” adıyla gösterilir)
ve yanında More Webs (Başka Web’ler) düğmesi bulunur. “Başka Webler,” sabit
diskinizde bir klasör olabileceği gibi, Internet’te siteize evsahipliği yapacak
firmanın Web Server’ı da olabilir. Şimdilik sitenizi sadece sabit diskte başka
bir dizine kopyalamak istiyoruz. More Web düğmesini tıkladığınızda açılan
kutuya sitenizin şu andaki haliyle tamamlanmış şeklinin kopya edilmesini
istediğiniz klasörü yazın ve OK’i tıklayın.
<FP00035.tif>
Şimdi, bu yeni dizindeki sayfalarınızı gerçek bir Internet
sitesi gibi, sayfadan sayfaya geçerek, istediğiniz Browser ile
denetleyebilirsiniz.
/////////////////////////KUTU BİTTİ/////////////////////////
Stiller
HTML, en sabit şekliyle, Web tasarımcısına 15 adet önceden
tanımlanmış stil kullanma imkanı veriyor. Normal de bu stillerden biri ve en
temel olanı. Stil, bir yazının harf türü, harfin koyu, normal, italik veya altı
çizgili oluşu, harfin büyüklüğü, harfin rengi, yazının Browser penceresine veya
bir çerçeve içinde ise çerçevenin iki kenarına göre sağ mı, sola mı
hizalanacağı veya ortalanacağı, gibi özelliklerine topluca verilen addır. HTML,
ilk günlerinde sadece alıp-vermeye yaradığı (grafik unsurlar bile şifrelenmiş
düz yazıya çevrilerek verilebildiği) için, Web Browser programlarının temel
metin stilleri çok sınırlıdır. Oysa günümüzde Web Browser’lar (Cascading Stil
Sayfaları denen yöntem sayesinde) bu temel 15 stilden daha fazla metin
görüntüleme imkanına sahiptir. (FrontPage, Format/Biçimle menüsünden
Steylesheet maddesini seçerseniz, size kendi stillerinizi oluşturma imkanı
verir. Fakat bunu yapabilmek için, burada yerimiz yok.)
Yine teoriye fazla zaman ayırmadan, uygulamaya geçelim.
Mevcut 15 stilin genel hatları ile metinlerimize nasıl biçimler kazandırdığına
değinelim. Bunu yapabilmek için, biraz önce açtığımız Fotoğraflarım
sayfasındaki yazının birinci kelimesinden önce, “Eleştirilerinizi Bekliyorum”
yazın ve Enter tuşuna basın. Bu iki kelime şimdi bağımsız bir paragraf
oluşturdu.
Metin imleci bu paragrafın içinde iken (yani iki kelimeden
birini tıkladıktan sonra) Change Style/Stil Değiştir penceresinin seçme okunu
tıklayın; açılacak listeden, Heading1 (Başlık 1) stilini seçin. İki kelimebüyük
bir şekilde neredeyse sayfanın sağından soluna tümünü kaplayacak büyüklüğe
ulaştı. Aşağıda, FP’in altı başlık büyüklüğünü bir arada görüyorsunuz:
<FP00036.tif>
Sayfalarımızda dikkat çekmek istediğimiz başlıklara, ara
başlıklara, alt başlıklara, bu listeden uygun bir başlık stili seçerek, metin
yazılarının stili olan Normal’den farklı bir nitelik kazandırabiliriz. Başlık
stili seçmede gözetilecek ilke, başlığın sayfanın bilgi düzenlemesi açısından
sadece bölüm değiştiği mesajını verebilmektir. Başlıklar dikkati tümüyle
kendisinde toplarsa, sitenizi ziyaret edenin gözü, başlığın belirttiği asıl metin
yazısına kaymaz. Sayfadaki tüm başlıkların birbirini dengelemesi, başlıkların
büyükten küçüğü doğru gitmesi gerekir. Küçük bir başlıktan sonra büyük bir
başlığın gelmesi, gazete-dergi okuyucularının bunca yıldır göregeldikleri sayfa
düzenlemelerinden alıştıkları şekilde, konunun değiştiği izlenimine
kapılmalarına yol açabilir.
FP’in stil listesinde daha başka stillerin adlarını da
gördünüz. Bunları uygulayabilmek için, bir alıştırma daha yapalım.
Fotoğraflarım sayfasındaki birinci paragrafın sonuna “Bu sayfalarda”
kelimelerini yazın ve klavyede Enter tuşuna basın. Yeni paragrafa “Gezi” yazın,
Enter’a basın. Sonra “Doğa,” “Portre” ve “ve Diğer” kelimelerinin bulunduğu üç
paragraf daha yapın. Ve nihayet eski ikinci paragrafın başına “fotoğraflarımdan
örnekler var.” yazın. Şimdi, Mouse işaretçisiyle Gezi kelimesinin başınhdan
“Diğer” kelimesinin sonuna kadar tarayın; ve stil listesinden “Bulleted list”
(Noktalı liste) maddesini seçin. Dört kelimenin de başına sitemize
uyguladığımız temanın ortak nokta grafiği geldi ve kelimeler Normal paragrafa
göre, bir santimetre içeri kaydı:
<FP00037.tif>
Bu kelimeleri seçerek ve listeden diğer liste türlerini
tıklayarak, aralarındaki stil farklarını inceleyebilirsiniz.
Yerel Biçimlendirme
Yukarıda FP’in temel ve bütün Web Browser programları
tarafından anlaşılan stilleri ile yaptığımız biçimlerdirmeye genel
biçimlendirme denir; çünkü bu yolla bütün paragrafın genel stilini değiştirmiş
oluyorsunuz. İster tek kelime, ister 200 satır olsun, paragrafın bütün üyeleri
seçtiğiniz stilin bütün özelliklerini topluca kazanmış oluyorlar. Kimi zaman
böyle genel biçimlerdirmeye değil, paragraf stili ne olursa olsun, sadece bir
veya bir kaç kelimeyi, bir ya da bir kaç harfi biçimlendirmek isteyebilirsiniz.
Buna yerel biçimlendirme denir.
Yerel biçimlerdirme, özellikle Normal stildeki metin
yazılarında bir ya da bir kaç kelimeye dikkat çekmek için uygulanabilir.
Mesela, buradaki örnek sayfamızda ziyaretçilerimize, fotoğraf sayfamızın
amacını vurgulamak için, dikkatlerini özellikle “beğenilerinize ve
eleştirilerinize” kelimelerine çekmek isteyebiliriz. Bu iki kelimeyi tarayarak
seçin ve Stil seçme kutusunun bulunduğu Araç Çubuğu’ndaki B harfiyle gösterilen
simgeyi tıklayalım. Seçili iki kelimenin türü koyu harf oldu. Bu simgenin
yanındaki öne eğit I harfi şeklindeki italik, ve altı çizili U harfi şeklindeki
Underline/Altını Çiz simgelerini tıklayın; değişiklikleri inceleyin. Aynı
sırada ressam paletine benzeyen renk seçme simgesini tıklayarak, bu iki
kelimeye bir de renk verin:
<FP00038.tif>
Yerel biçimlendirme, teknik anlamda yerel sayılsa bile,
bütün bir sayfaya, uzun bir yazının tümüne uygulanabilir. Buradaki
değişiklikleri yapmak için yararlandığınız simgelerin yanında içinde muhtemelen
Arial yazılı harf seçme kutusunu farketmiş olmalısınız. Bu kutunun yanındaki
seçme okunu tıklayarak, seçili metinlerinize (veya yeni yazmaya başladığınız
bir yazıya) arzu ettiğiniz fontu verebilirsiniz. Fakat bunun bir sınırı var:
FrontPage, burada sizin bilgisayarınızda bulunan harf türlerini
sıralamaktadır. Bu listeden seçeceğiniz harfler, ziyaretçilerinizin hepsinin
bilgisayarında bulunmayabilir. Özellikle şimdi bir çok bilgisayarın Windows
kurulu olarak satıldığını ve bu bilgisayarlarda Microsoft’un temel Web harfleri
dediği farklı harflerin yüklenmiş olduğunu düşünürseniz, sayfalarınızda bütün
bir yazıyı seçerek, listeden hoşunuza giden ve Windows 95/98 kurulu
bilgisayarların çoğunda bulunabilecek bir harf türünü seçerek, yerel imkanları
kullanmak suretiyle genel biçimlendirme yapabilirsiniz. Ama tekrar edelim;
sizin bilgisayarınızda bulunan her harf ziyaretçilerinizin bilgisayarında
bulunmayacaktır; ziyaretçinin Browser programı ziyaretçinin bilgisayarında
bulunmayan bir harf talep edildiği zaman kendi varsayılan harfine dönecektir.
Bu harf, sizin sayfanızda oluşturmak istediğiniz görsel etkiye uygun
olmayabilir.
Yaptığınız bir genel (stil değiştirerek), veya yerel
biçimlendirmeyi beğenmezseniz, Edit/Düzen menüsünden Undo/Geri Al maddesini
seçerek, eski biçime geri dönebilirsiniz.
Sayfa Biçimlendirme Unsurları
HTML dili, bütün basitliğine rağmen, sayfalarınızda bir çok
görsel etkiye imkan verecek araçlara sahiptir. Yatay çizgi, tablo ve çerçeve bu
unsurların başında gelir. Burada yatay çizgi ve tabloyui ele alalım;
çerçevelere kapsamı geniş olduğu için ayrı bir derste değinelim. Ayrıca FP,
sitemizin tümüne uygulamayı öğrendiğimiz temaları, sayfalara tek tek de
uygulayabilir ve sayfalarımıza birbirden farklı temalar seçebiliriz. Bu dersin
sonunda tüm sitenin değil sadece bir sayfanın temasını değiştirme konusunu ele
alacağız.
Yatay Çizgi:
Sayfanızda yer alan bilgileri gruplandırarak birbirinden
ayırmak ve ziyaretçinizin dikkatini yeni bir grup bilginin başladığına çekmek
istiyorsanız, yatay çizgiden yararlanabilirsiniz.
Örnek sayfamızda, iki paragrafı birbirinde bir yatay
çizgiyle ayırarak, alıştırma yapabiliriz. Birinci paragrafın son kelimesinden
sonra klavyede Enter tuşuna basın; metin imleci yeni paragrafın başında iken,
Insert/Ekle menüsünden Horizontal Line (Yatay çizgi) maddesini seçin. İki
paragrafın arasına, yazının paragraf eni kadar uzunlukta bir yatay çizgi
belirecektir. Bu çizgi, FP’e sayfalarınıza uygulattığınız ortak temanın
gerektirdiği görsel nitelikte olacaktır.
Burada bir parantez açalım; HTML’de dikey çizgi olmadığını
belirtelim. Bunun sebebi, HTML’in Browser tarafından “satır satır” icra
edilmesidir. Dikey çizgi, yanındaki metnin birden fazla satırının kapladığı
alanı kaplayacağı için, Browser önce çok-satırlı bir unsuru, ardından da tek
satırlı bir başka unsuru görüntüleyemez. Sayfalarınıza dikey çizgi koymak için
tablodan yararlanabilirsiniz.
Tablo:
Bir Web sayfasında bilginin sunuluşunu düzenleyen iki araç
vardır: liste ve tablo. FP’de bir metnin nasıl liste haline getirileceğini
yukarıda ele aldık. Tablo, HTML’de hem bilginin sunuluşuna tertip-düzen getiren
ve anlamayı kolaylaştıran bir araçtır; hem de HTML sayfalara yapısal iskelet
kazandırır. Burada kısaca tablonun bu iki kullanım alanına değinelim.
Sayfalar dolusu tanımlama yazısı yerine bu yazıda yer alan
bilginin sütun ve sıralar halinde dizilen kutulara bölünerek sunulması,
kavramayı arttıran bir araçtır. Sayfalarınızda bir çok bilgiyi tablolar halinde
sunarak, yer kazanabilirsiniz.
Şimdi bir örnek yapalım. Önce, FP Explorer’da Navigation
görünümünde iken Yenilikler sayfasını bir kere tıklayarak seçin ve Araç
Çubuğu’nda New Page (Yeni Sayfa) simgesini tıklayın. Yenilikler sayfasının
altına bir yeni sayfa eklenecektir. Şiemdi bu yeni sayfayı sağ-tıklayın ve
menüden Rename/Yeniden Adlandır maddesini seçin. Yeni sayfanın adını, “Yeni
filmler” yapın. Bu sayfada ziyaretçilerimize yeni çıkan filmler hakkında bilgi
vereceğiz. Navigation görünümünde, altta dosya adlarının bulunduğu bölümde bu
sayfaya Yeni.html adının verildiğini göreceksiniz; bu adı da film.htm yapın.
İster kelime-işlem programınızda yazarak ve RTF biçiminde
kaydederek ve daha sonra sayfanıza Insert menüsü yoluyla ithal ederek, ister
doğruca sayfanın içinde yazarak, (isterseniz, PC World sitesinden indirerek) şu
metni sayfanıza girin:
“Burada piyasaya yeni sürülen filmlerle ilgili bilgiler
veriyoruz. Bu bilgiler, denediğim ve aldığım sonuçları yansıtmaktadır. İmalatçı
firmaların tavsiyeleri ve sizin alacağınız sonuçlar farklı olabilir.”
Şimdi, “olabilir” kelimesinden sonra klavyede Enter tuşuna
basın ve yeni bir paragraf açın. Metin imleci yeni paragrafta iken Araç
Çubuğu’nda Insert Table/Tablo Ekle simgesini tıklayın; fakat Mouse’un düğmesini
bırakmayın. Simgenin hemen altında boş bir tablo görüntüsü oluşacaktır; şimdi
Mouse’u, üç kutu aşağı, üç kutu sağa yürütün. Tablo görüntüsünün altında “3 by
3 table” (3’e 3 tablo) kelimelerini görüyor musunuz? Bu şu anda oluşturmak
üzere bulunduğunuz tablonun kaç sütunu, kaç sırası olduğunu gösteriyor. Şimdi
Mouse’un düğmesini bırakın; yeni paragrafınızın olduğu yerde üç sütunlu, üç
sıralı ve kutuları boş bir tablo oluşacaktır. (Kendinizi kutlayın; şu anda tam
16 satırlık bir HTML kodu yazmış bulunuyorsunuz!)
<FP00039.tif>
Sonra bu tablonun birinci sütundaki kutularına film
adlarını, ikinci sütundaki kutulara türünü ve üçüncü sütuna bu film hakkındaki
izlenimlerinizi yazın. Tabii amatör fotoğrafçı değilseniz, bu kutulara
“nmnmnmnmn” veya “ababababa” yazmanız da mümkün! Sonuçta ortaya şöyle bir tablo
çıkacaktır:
<FP00040.tif>
Tablunuzun kutularındaki metinlere, stil yoluyla veya yerel
biçimlendirme yöntemiyle istediğiniz şekli verebileceğinizi; isterseniz
yazıları renklendirebileceğinizi, hizalarını değiştirebileceğini söylemek bile
gereksiz. Fakat belirtememiz gereken bir iki nokta var:
Tablonun özellikleri: Mouse işaretçisini tablonun yazı
bulunmayan bir yerine getirdiğiniz zaman, simgenin metin imleci değil ok halini
aldığını farkettiniz mi? Bu durumda iken Mouse’u sağ tıklayın; açılacak menüden
Table Properties (Tablo Özellikleri) maddesini seçin. Açılacak kutuda, tablonun
kendisini biçimlendirmekte kullanacağımız bir çok kontrolle karşılaşacaksınız:
<FP00041.tif>
Bu kutuda önce tablonun kendisinin sayfada hiza durumu ve
konumu, ve çerçeve çizgisinin piksel olarak kalınlığı (0, çerçeve çizgisi
olmasın demektir), tablonun kutularında çerçeve ile içerik arasında bırakılacak
boşluk ve kutuların arasındaki tamponun genişliği gibi özelliklerini ayarlama
imkanı veren Layout (Yerleşim) bölümü vardır. Alignment (Hizalanma) kutusunun
yanındaki oku tıklarsanız, tablonun tümünün bulunduğu yerde sola (left), sağa
(right) ve ortaya (center) hizalanmasını sağlayan veya bunu browser’ın
varsayılan ayarlara bırakan 8default) seçenekleri göreceksiniz. Aynı bölümdeki
Float (Yüzme) kutusu ise tablonun çevresindeki unsurlar tarafından sağa mı,
sola mı itileceğini tayin eder.
Layout bölümünün yanında Minimum Size (Asgarî büyüklük)
bölümü bulunur. Tabloların ölçüsü, varsayılan ölçü olan yüzde ile, içinde
bulunduğu sayfanın veya çerçevenin (tablo, tablo içinde ise içinde bulunduğu
kutunun) yüzde 100’ünü kaplayacak şekilde oluşturulur. Fakat çoğu zaman
tablonuzun eninin bulunduğu yerde asgari ne ölçüde olmasını istediğinizi
belirtebilirsiniz. Bunu yüzde olarak da yapabilirsiniz; piksel olarak da.
/////////////KUTU////////////////////////
YENİ ÖLÇÜ BİRİMİNİZ PİKSEL
Bugüne kadar santimetre ile düşünmeye alışıktınız. Önce
televizyon sonra da bilgisayar ekranları sizi inç ölçüsüne alıştırdı. Ama bir
Web tasarımcısı olarak bundan sonra Piksel diye birimle düşünmek zorundasınız.
İşin kötüsü, mesela 10 piksel bazen 1 milimetre olabilir, bazen yarım! Bu ne
biçim ölçü demeyin. Piksel, ekran kartınızın ekranda (monitör), bir “ekran
dolusu” bilgiyi (yazıyı, resmi, çizgiyi ve ekranda gördüğünüz herşeyi) yatay ve
dikey olarak kaç nokta ile canlandırdığını belirten bir ölçüdür. Başka bir deyişle,
ekranınızdaki en küçük birim, piksel’dir. Ekran kartı, standart VGA ölçüleriyle
çalışıyorsa, “bir ekran dolusu” görüntüyü yatay 640, dikey 480 nokta ile
oluşturur. Yok eğer yeni ve marifetli bir ekran kartınız varsa, aynı fikizî
ekrana, yatay 1600, dikey 1200 nokta da koyabilir. Buna ekranın çözünürlüğü
denir. Çözünürlük ne kadar büyük olursa, ekrandaki “cisimler” o kadar büyük
olur, dolayısıyla ekrana o kadar “az şey” sığar. Çözünürlüğü 640x480 olan bir
ekran kartı, diyelim ki çaprazlama ölçüsü 14 inç olan bir ekranda, bir
fotoğrafı sağdan sola, yukarıdan aşağıya ekranı dolduracak ölçüde görüntülüyor.
Aynı ekranı, 1280x860 piksel olan bir grafik kartına bağlar ve aynı fotoğrafı
görüntülerseniz, bu kez fotoğraf ekranın sadece dörtte birini dolduracaktır.
Web tasarımcısı olarak ölçülerinizi piksel olarak vermekle, tablolarınızın,
çerçevelerinizin veya grafiklerinizin, izleyicinin grafik kartına ve ekranının
büyüklüğüne göre kaçta kaçında oluşturulmasını istediğinizi nisbî (rölatif)
olarak belirtmiş oluyorsunuz. Bu aslında size tasarladığınız sayfanın
ziyaretçinin bilgisayarında nasıl
görünmesini istiyorsanız öyle görünmesini sağlama imkanı veriyor.
Bu arada Web sayfalarında “Bu sayfa en iyi şu çözünürlükte,
şu renk derinliğinde görünür,” veya “Şu browser’ı kullanırsanız daha iyi olur!”
gibi uyarılar, Internet ahlâkına aykırıdır; ziyaretçiyi sitenizden soğutmak
istemiyorsanız, bu tür “uyarılardan” kaçının.
//////////////////////////KUTU BİTTİ///////////////////
Tabloların yüksekliği de ölçü olarak belirtilebilir. Ancak
tablo yüksekliğini genellikle içeriği belirler. Tablodan iskelet unsuru olarak
yararlanmak istiyorsanız, yükseklik ölçüsü verebilirsiniz.
Tablo özellikleri kutusunun Custom Background (Özel zemin)
bölümünde Use Background Image (Arka-plan resmi kullan) kutusuna işaret koyar
ve yanındaki Browse (Gözat) düğmesini tıklayarak bir grafik dosyası seçerseniz,
seçtiğiniz grafik (fotoğraf veya resim) tablonun tümüne arka-plan olarak
yerleştirilir. İsterseniz tablonun tümüne, Bacground Color (Zemin rengi)
kutusunun seçme okunu tıklayarak açılacak tablodan zemin rengi de
seçebilirsiniz.
Bir tablonun unsurlarının ayarlanması için imkanlarınız
bununla sınırlı değil. Bir tablonun hücrelerinin özellikleri de ayrı ayrı
belirlenebilir. Tablonun herhangi bir hücresini tıkladığınızda açılacak menüden
Cell Properties (Hücre Özellikleri) maddesini seçerek, sadece içini
tıkladığınız hücrenin özelliklerini belirleyebilirsiniz. Tablonun tümünün
özelliklerini belirlemeye yarayan kutudan farklı olarak bu kez Layout bölümünde
Header Cell (Başlık hücresi) ve No Wrap (Kelimeleri Kaydırma) kutularını
göreceksiniz. Bir hücreyi başlık hücresi olarak tayin ederseniz, içeriği yazı
ise harf türü olarak koyu harf seçilir ve yazı ortalanır.
Tabloların her sırada ve sütunda eşit sayıda hücresi olması
gerekmez. Başka bir deyişle, komşu iki veya daha fazla hücreyi
birleştirebilirsiniz. Bunun için birleştireceğiniz iki veya daha fazla hücreyi
birlikte tarayın; herhangi birini sağ-tıklayın. Açılacak menüden Merge Cells
(Hücreleri birleştir) maddesini seçin. İçinde ayrı ayrı yazılar bulunan
hücreleri birleştirirseniz, sağdaki yazı soldakinin, alttaki yazı üsttekinin
altına eklenir.
Herhangi bir hücreyi iki veya daha fazla hücreye
bölebilirsiniz. Bunu yapabilmek için herhangi bir hücreyi sağ-tıklayın;
açılacak menüden Split Cells (Hücreleri böl) maddesini seçin. Açılacak diyalog
kutusunda hücrenin sütun (column) olarak mı, sıra (row) olarak mı bölüneceği ve
kaça bölüneceğini (Number of...) belirtebileceğiniz kontrolleri göreceksiniz.
Bir hücrenin içeriği bölündükten sonra solda veya üstteki hücrede kalır.
Tablo hücrelerine, bir HTML sayfasına giren herşey
girebilir. Başka bir ifadeyle, bir hücre kutusuna yazı, resim, multimedya
unsuru ve başka bir tablo koyabilirsiniz. Hücrelerin içerdiği yazılarda
bağlantı olabilir.
Özellikleri böylesine inceden inceye kontrol edilebilen ve
hücrelerine bir Web sayfasında bulunabilen her türlü malzeme konulabilen bir
araç olarak hücre, sayfalarınıza, HTML’de olmayan bir özellik kazandırabilir;
sayfanın iskeletini sağlayabilir. FP’in bizim için hazırladığı bütün “boş”
sayfalarda, başlık grafiği, Navigation düğmeleri veya kelimeleri gibi
unsurların aynı yere denk gelmesini sağlayan yapısal iskelet de aslında bir
tablodan ibarettir. Yukarıdaki örnekte sayfamıza tablo yerleştirdiğimiz “yer”
de gerçekte sayfanın çatısını oluşturan tablonun bir hücresinden ibaret! FP’in
sayfanın tümünde yaptığını, biz de, sayfamızın içeriğini koymamız için bize
sağlanan yerde yapabiliriz.
Hatırlıyorsanız, yukarıda, HTML’de dikey çizgi unsuru
olmadığını belirtirken, HTML komutlarının yukarıdan aşağıya doğru satır-satır
icra edildiğini söylemiştik. Yani, Browser, sizin sayfanızı oluştururken, HTML
kodunuzu satır-satır okuyacak ve emrettiğiniz işi yukarıdan aşağıya doğru
yapacaktır. Buna göre, Browser’a, mesela, ekranın sol kenarına üstten 3 santim
aşağıya bir resim koymasını, sonra üst kenara soldan 3 santimetre içeri bir
başka resim koymasını emredemezsiniz. Browser, üstten 23 santimetre aşağıda
görüntü oluşturacak bir emir icra ettikten sonra, tekrar yukarı çıkarak başka
bir görüntü oluşturamaz. Buna, yani ekranı bir gazete veya dergi sayfası gibi
kutu-kutu işlemenize imkan veren, tablodur. Örneğin, üç sütunlu üç sıralı bir
tablonun, birinci sütun-ikinci sırasındaki hücresine, ikinci sütun-birinci
sırasındaki hücresine, ve üçüncü sütun- üçüncü sırasındaki kutusuna resim veya
diğer mültimedya unsurlarını koyabilirsiniz; diğer hücrelere de yazılarınızı ve
başlıklarını yerleştirirseniz, sayfanız bir dergi sayfası gibi, sütunlar
halinde işlenmiş olur.
Bir Sayfanın Teması Değiştirmek:
FP’de sitemizi oluşturan sayfaların tümüne ortak bir tema
vermeyi ilk derste öğrendik. Bu sayede, içi boş sayfalarımız bile, sitemizin
ortak bütün özelliklerine sahip olarak oluşturuluyor. Fakat öyle bir an olabilir
ki, sitenin tümü için seçtiğiniz tema, bir sayfaya uygun görünmeyebilir; bazı
sayfalarda farklı bir tema ugyulamak isteyebilirsiniz.
Bizim sitemiz için seçtiğimiz tema, gerek zemininde yağlı
boya tuvaline benzeyen grafiği, gerekse başlığında ve yatay çizgilerindeki
“resim” havası ile amatör fotoğrafçılık konusuna uygun göründü. Fakat mesela
fotoğraf örneklerimizi verdiğimiz sayfalarda daha sade bir tema belki dikkatin
fotoğraflarda toplanması açısından daha uygun olabilir. Hatta belki bu
sayfalarda hiç tema uygulamasak ziyaretçinin dikkatini daha çok fotoğraflara
çekme imkanı bulabiliriz.
Bir sayfanın temasını değiştirmek veya temayı tümüyle
kaldırmak için sayfayı Editör’de açın. FP Editör’ün Format/Biçimle menüsünden
Themes/Temalar maddesini seçin. Karşınıza, FP Explorer’da tema görünümünü
seçtiğiniz zaman gelen tema diyalog kutusu gelecektir. Sol taraftaki listede
adını seçtiğiniz temanın, uygulandığı sayfanın ana unsurlarını nasıl
biçimlendireceğini sağdaki büyük panoda görebilirsiniz. Tema diyalog kutusunun
sol üst tarafında en üstteki seçeneğe dikkatinizi çekerim: “This Page Does Not
Use Themes” (Bu sayfada tema kullanılmaz) maddesini işaretlerseniz, tema
önizleme penceresindeki görüntü kaybolacaktır. Bu, sayfadan da tema
unsurlarının kaldırılacağı anlamına gelir. Bu durumda iken tema kutusunun OK
düğmesini tıklarsanız, açık sayfadan tema unsurları kaldırılacaktır. Şimdi ya
farklı bir tema seçin, ya da tema uygulanmamasına karar verin; ve OK’i
tıklayın. Sayfanız, seçeneğinize göre ya yeni temaya uygun hale getirilecektir;
ya da tema tümüyle kaldırılacaktır.
Bir sayfadan tema unsurlarını kaldırma yolunu seçerseniz,
temanın gerektirdiği zemin grafiği kaldırılacak, Navigation düğmeleri düz
yazıya çevrilecek, çizgilerin grafik değil, gerçekten HTML’in düz çizgisi
şeklini alması sağlanacaktır; fakat sayfanızda FrontPage’in sağladığı
otomasyona ait unsurlar aynen korunacaktır. Sayfanızın diğer sayfalara ve ana
sayfaya bağlantısı ile ortak başlık grafiği yerinde kalacak; sayfalardaki ortak
metinler aynen korunacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder