4 Kasım 2012 Pazar

10 Derste Frontpage-4


Bu derste FrontPage’nin hazır sayfalarının görünümlerini değiştirmeyi, sayfadaki yazıları düzenlemeyi ve sayfanın temasını değiştirmeyi ele alacağız.
Web sayfaları “bilgi vermek” amacıyla vardır. Internet ziyaretçileri yeni oyunlar hakkında bilgi edinmek istiyor da olsalar, sonuç itibariyle bilgi edinmek istedikleri için sitenize geleceklerdir. FrontPage’nin hazır sayfalarında yapacağınız en önemli değişiklik, içi boş sayfalara vermek istediğiniz bilgileri koymak ve sırf yer tutması için konulmuş metinleri kendi metinlerinizle değiştirmek olacaktır. Sonra sıra her yayın organının sayfası gibi, Web sitenizin sayfalarında görsel etki bakımından arzu ettiğiniz düzenlemeyi yapmaya gelecektir.
Internet siteleri, gazete, dergi gibi bilgi vermekle birlikte, yazılı yayın aracı ile televizyon arasında bir noktada bulunuyorlar. Yani bir Web sitesi, gazete veya dergi gibi metne dayalı unsurlara yer verebildiği gibi, bunlardan farklı (ve üstün) olarak, televizyon unsurlarına da yer verebilir; bir Web sayfasında hareketli görüntü ve ses unsurları bulunabilir.
Bu web sitesi sahibi ve sitenin tasarımcısı olarak karşısına ciddi bir durum çıkartıyor demektir. Gazetecilik okullarında, yazılı yayın araçları ile televizyonda görsel tasarım birbirinden çok farklı dersler olarak okutulur. Bunun sebebi iki aracın, yazılı ve görüntülü yayın organlarının okuyucu veya izleyici üzerindeki etkilerinin birbirinden farklı olmasıdır. Bu ikisi başlı başına uzmanlık alanlarıdır. Şimdi siz Web tasarımcısı olarak, bir kaç saat içinde bu iki alanda da uzmanlaşmak zorundasınız!
İşte bu işi FrontPage ile yaptığınız için mutlu olmanız gereken bir an daha! FrontPage’i tasarlayanlar, hemen her türlü ihtimale ve zevk türüne göre farklı temalar ve multimedya dediğimiz hareketli veya sabit imajlara (fotoğraf, resim veya video gibi) ve sese dayanan malzemenin sayfalarda kolay ve etkili kullanımını sağlamış bulunuyorlar. Bize kalan, kendi zevkimize uygun bir tema ve Internet’te yayınlamamızda hukukî sakıncası olmayan malzemeyi bulmaktan ibaret.
“FrontPage uzmanları her zevki dikkate almışlar,” dedik, ama Internet’in ortak dili olan HTML ve Internet ziyaretçilerinin bu amaçla kullandıkları Browser programların bu dili yorumlama yetenekleri, bize görsel etki amacıyla sayfalarımızda istediğimiz herşeyi yapma imkanı da vermiyor, veremiyor. Bir kere, sayfalarımızın PC ve Mac gibi farklı bilgisayar cihazları ve bu cihazlarda bulunan farklı işletim sistemleri yüzünden asgarî ortak bir noktada tasarlanması gerek. HTML dili, bu sebeple, oldukça sınırlı imkanlara sahiptir.
Oluşturduğu sayfaları HTML dosyası olarak kaydetmek zorunda olan FrontPage, bir masaüstü yayıncılık veya grafik tasarım programı gibi, sayfalarınızı çok fazla işlemenize izin veremez. Bununla birlikte şu anda 4’ncü sürümüne ulaşmış bulunan HTML dilini de pek yabana atmamak gerekir. Dikkatli ve becerikli bir kullanımla FrontPage Editör’de masaüstü yayıncılık programlarına yakın güzellikle sayfalar yapabilirsiniz. Üstelik bu sayfalarda masaüstü yayıncılık programlarının ürünlerinde hiç bir zaman bulunamayacak video ve ses unsurları bulunabilir.

Yazıları Biçimlendirme

Web, yayın aracı olarak gazete ile televizyon ortasında bir konuma sahiptir. Şimdi Web sayfasının gazete-dergi niteliği ile ilgili görsel araçlara bakalım.
Şimdi, FrontPage’de Navigation görünümünde, daha önce üzerinde çalıştığımız Fotoğraflarım sayfasını iki kere tıklayın; sayfa Editör’de açılsın.
<FP00034.tif>
Dikkatlice incelerseniz, bu sayfanın hiç de albenisi olmadığını göreceksiniz. Evet, tema bakımından, ortak başlıklar, site içinde sayfadan sayfaya hareket bağlantıları gibi teknik özellikleri açısından sayfamız kusursuz görünüyor; hele sayfanın gerisindeki 250 satırlık HTML kodunun tek kelimesini bile biz yazmamış olduğumuza göre, bundan iyisi can sağlığı sayılabilir.
Fakat yine de bu sayfada bir başlık yok ve metin yazıları çok “normal” görünüyor. Normal görünmesinin sebebi, bu yazıların stilinin “Normal” olmasından geliyor!
//////////////////KUTU///////////////////////
Sitenizi arada bir yayınlıyor musunuz?
Fotoğraflarım sayfasının buradaki görünümünün FP Editör’deki görünümü olmadığını farketmiş olmalısınız. Bir kere bu görüntünün FP Editör veya MS Internet Explorer değil, Netscape Communicator programına ait olduğunu görüyorsunuz. FP ile oluşturduğunuz sayfalarınıza, projenin çeşitli aşamalarında FP Web’i IE ve Netscape ile gerçek bir Internet sayfası zilaret ediyormuş gibi bakmanızda yarar var. Bir kere sayfalarınızın farklı browserlerda nasıl görüntülendiğini görmek, işin başında iken hoşunuza gitmeyen şeyleri düzeltmeniz için size zaman kazandırır. Bunu sağlayabilmek için, henüz bitmemiş de olsa, sitenizi arada bir, sanki gerçek Web’e gönderiyormuş gibi, sabit diskinizde geçici bir klasöre “yayınlamanız” gerekir. FP, bir sitenin FP Web’den gerçek Internet’e gönderilmesine “yayınlamak” (Publish) diyor. Sitenizi gerçek Internet’e ulaştırmanız için yapmanız gereken işleri ilerde ele alacağız. Fakat burada sitemizi bütün sayfalarıyla ve sayfalardaki unsurları ile birlikte Internet’e değil, sabit diskte başka bir klasöre göndermek istiyoruz. FP Web’de iken sayfalarımızda belirgin olan otomatik unsurların komutları, sayfalar başka bir klasöre kaydedildiğinde yerini ya gerçek düğmelere bırakacaktır, ya da kullanılmayan düğmeler ve bağlantı yerleri silinecektir. Bu, sayfaların “bitmiş şeklini” görme imkanı verir.
FP Explorer’da, Araç Çubuğu’ndaki  Publish düğmesini tıkladığınızda açılacak diyalog kutusunda FP’in kendi Web’i (çoğunlukla “Root Web” adıyla gösterilir) ve yanında More Webs (Başka Web’ler) düğmesi bulunur. “Başka Webler,” sabit diskinizde bir klasör olabileceği gibi, Internet’te siteize evsahipliği yapacak firmanın Web Server’ı da olabilir. Şimdilik sitenizi sadece sabit diskte başka bir dizine kopyalamak istiyoruz. More Web düğmesini tıkladığınızda açılan kutuya sitenizin şu andaki haliyle tamamlanmış şeklinin kopya edilmesini istediğiniz klasörü yazın ve OK’i tıklayın.
<FP00035.tif>
Şimdi, bu yeni dizindeki sayfalarınızı gerçek bir Internet sitesi gibi, sayfadan sayfaya geçerek, istediğiniz Browser ile denetleyebilirsiniz.
/////////////////////////KUTU BİTTİ/////////////////////////

Stiller

HTML, en sabit şekliyle, Web tasarımcısına 15 adet önceden tanımlanmış stil kullanma imkanı veriyor. Normal de bu stillerden biri ve en temel olanı. Stil, bir yazının harf türü, harfin koyu, normal, italik veya altı çizgili oluşu, harfin büyüklüğü, harfin rengi, yazının Browser penceresine veya bir çerçeve içinde ise çerçevenin iki kenarına göre sağ mı, sola mı hizalanacağı veya ortalanacağı, gibi özelliklerine topluca verilen addır. HTML, ilk günlerinde sadece alıp-vermeye yaradığı (grafik unsurlar bile şifrelenmiş düz yazıya çevrilerek verilebildiği) için, Web Browser programlarının temel metin stilleri çok sınırlıdır. Oysa günümüzde Web Browser’lar (Cascading Stil Sayfaları denen yöntem sayesinde) bu temel 15 stilden daha fazla metin görüntüleme imkanına sahiptir. (FrontPage, Format/Biçimle menüsünden Steylesheet maddesini seçerseniz, size kendi stillerinizi oluşturma imkanı verir. Fakat bunu yapabilmek için, burada yerimiz yok.)
Yine teoriye fazla zaman ayırmadan, uygulamaya geçelim. Mevcut 15 stilin genel hatları ile metinlerimize nasıl biçimler kazandırdığına değinelim. Bunu yapabilmek için, biraz önce açtığımız Fotoğraflarım sayfasındaki yazının birinci kelimesinden önce, “Eleştirilerinizi Bekliyorum” yazın ve Enter tuşuna basın. Bu iki kelime şimdi bağımsız bir paragraf oluşturdu.
Metin imleci bu paragrafın içinde iken (yani iki kelimeden birini tıkladıktan sonra) Change Style/Stil Değiştir penceresinin seçme okunu tıklayın; açılacak listeden, Heading1 (Başlık 1) stilini seçin. İki kelimebüyük bir şekilde neredeyse sayfanın sağından soluna tümünü kaplayacak büyüklüğe ulaştı. Aşağıda, FP’in altı başlık büyüklüğünü bir arada görüyorsunuz:
<FP00036.tif>
Sayfalarımızda dikkat çekmek istediğimiz başlıklara, ara başlıklara, alt başlıklara, bu listeden uygun bir başlık stili seçerek, metin yazılarının stili olan Normal’den farklı bir nitelik kazandırabiliriz. Başlık stili seçmede gözetilecek ilke, başlığın sayfanın bilgi düzenlemesi açısından sadece bölüm değiştiği mesajını verebilmektir. Başlıklar dikkati tümüyle kendisinde toplarsa, sitenizi ziyaret edenin gözü, başlığın belirttiği asıl metin yazısına kaymaz. Sayfadaki tüm başlıkların birbirini dengelemesi, başlıkların büyükten küçüğü doğru gitmesi gerekir. Küçük bir başlıktan sonra büyük bir başlığın gelmesi, gazete-dergi okuyucularının bunca yıldır göregeldikleri sayfa düzenlemelerinden alıştıkları şekilde, konunun değiştiği izlenimine kapılmalarına yol açabilir.
FP’in stil listesinde daha başka stillerin adlarını da gördünüz. Bunları uygulayabilmek için, bir alıştırma daha yapalım. Fotoğraflarım sayfasındaki birinci paragrafın sonuna “Bu sayfalarda” kelimelerini yazın ve klavyede Enter tuşuna basın. Yeni paragrafa “Gezi” yazın, Enter’a basın. Sonra “Doğa,” “Portre” ve “ve Diğer” kelimelerinin bulunduğu üç paragraf daha yapın. Ve nihayet eski ikinci paragrafın başına “fotoğraflarımdan örnekler var.” yazın. Şimdi, Mouse işaretçisiyle Gezi kelimesinin başınhdan “Diğer” kelimesinin sonuna kadar tarayın; ve stil listesinden “Bulleted list” (Noktalı liste) maddesini seçin. Dört kelimenin de başına sitemize uyguladığımız temanın ortak nokta grafiği geldi ve kelimeler Normal paragrafa göre, bir santimetre içeri kaydı:
<FP00037.tif>
Bu kelimeleri seçerek ve listeden diğer liste türlerini tıklayarak, aralarındaki stil farklarını inceleyebilirsiniz.

Yerel Biçimlendirme

Yukarıda FP’in temel ve bütün Web Browser programları tarafından anlaşılan stilleri ile yaptığımız biçimlerdirmeye genel biçimlendirme denir; çünkü bu yolla bütün paragrafın genel stilini değiştirmiş oluyorsunuz. İster tek kelime, ister 200 satır olsun, paragrafın bütün üyeleri seçtiğiniz stilin bütün özelliklerini topluca kazanmış oluyorlar. Kimi zaman böyle genel biçimlerdirmeye değil, paragraf stili ne olursa olsun, sadece bir veya bir kaç kelimeyi, bir ya da bir kaç harfi biçimlendirmek isteyebilirsiniz. Buna yerel biçimlendirme denir.
Yerel biçimlerdirme, özellikle Normal stildeki metin yazılarında bir ya da bir kaç kelimeye dikkat çekmek için uygulanabilir. Mesela, buradaki örnek sayfamızda ziyaretçilerimize, fotoğraf sayfamızın amacını vurgulamak için, dikkatlerini özellikle “beğenilerinize ve eleştirilerinize” kelimelerine çekmek isteyebiliriz. Bu iki kelimeyi tarayarak seçin ve Stil seçme kutusunun bulunduğu Araç Çubuğu’ndaki B harfiyle gösterilen simgeyi tıklayalım. Seçili iki kelimenin türü koyu harf oldu. Bu simgenin yanındaki öne eğit I harfi şeklindeki italik, ve altı çizili U harfi şeklindeki Underline/Altını Çiz simgelerini tıklayın; değişiklikleri inceleyin. Aynı sırada ressam paletine benzeyen renk seçme simgesini tıklayarak, bu iki kelimeye bir de renk verin:
<FP00038.tif>
Yerel biçimlendirme, teknik anlamda yerel sayılsa bile, bütün bir sayfaya, uzun bir yazının tümüne uygulanabilir. Buradaki değişiklikleri yapmak için yararlandığınız simgelerin yanında içinde muhtemelen Arial yazılı harf seçme kutusunu farketmiş olmalısınız. Bu kutunun yanındaki seçme okunu tıklayarak, seçili metinlerinize (veya yeni yazmaya başladığınız bir yazıya) arzu ettiğiniz fontu verebilirsiniz. Fakat bunun bir sınırı var: FrontPage, burada sizin bilgisayarınızda bulunan harf türlerini sıralamaktadır. Bu listeden seçeceğiniz harfler, ziyaretçilerinizin hepsinin bilgisayarında bulunmayabilir. Özellikle şimdi bir çok bilgisayarın Windows kurulu olarak satıldığını ve bu bilgisayarlarda Microsoft’un temel Web harfleri dediği farklı harflerin yüklenmiş olduğunu düşünürseniz, sayfalarınızda bütün bir yazıyı seçerek, listeden hoşunuza giden ve Windows 95/98 kurulu bilgisayarların çoğunda bulunabilecek bir harf türünü seçerek, yerel imkanları kullanmak suretiyle genel biçimlendirme yapabilirsiniz. Ama tekrar edelim; sizin bilgisayarınızda bulunan her harf ziyaretçilerinizin bilgisayarında bulunmayacaktır; ziyaretçinin Browser programı ziyaretçinin bilgisayarında bulunmayan bir harf talep edildiği zaman kendi varsayılan harfine dönecektir. Bu harf, sizin sayfanızda oluşturmak istediğiniz görsel etkiye uygun olmayabilir.
Yaptığınız bir genel (stil değiştirerek), veya yerel biçimlendirmeyi beğenmezseniz, Edit/Düzen menüsünden Undo/Geri Al maddesini seçerek, eski biçime geri dönebilirsiniz.

Sayfa Biçimlendirme Unsurları

HTML dili, bütün basitliğine rağmen, sayfalarınızda bir çok görsel etkiye imkan verecek araçlara sahiptir. Yatay çizgi, tablo ve çerçeve bu unsurların başında gelir. Burada yatay çizgi ve tabloyui ele alalım; çerçevelere kapsamı geniş olduğu için ayrı bir derste değinelim. Ayrıca FP, sitemizin tümüne uygulamayı öğrendiğimiz temaları, sayfalara tek tek de uygulayabilir ve sayfalarımıza birbirden farklı temalar seçebiliriz. Bu dersin sonunda tüm sitenin değil sadece bir sayfanın temasını değiştirme konusunu ele alacağız.

Yatay Çizgi:

Sayfanızda yer alan bilgileri gruplandırarak birbirinden ayırmak ve ziyaretçinizin dikkatini yeni bir grup bilginin başladığına çekmek istiyorsanız, yatay çizgiden yararlanabilirsiniz.
Örnek sayfamızda, iki paragrafı birbirinde bir yatay çizgiyle ayırarak, alıştırma yapabiliriz. Birinci paragrafın son kelimesinden sonra klavyede Enter tuşuna basın; metin imleci yeni paragrafın başında iken, Insert/Ekle menüsünden Horizontal Line (Yatay çizgi) maddesini seçin. İki paragrafın arasına, yazının paragraf eni kadar uzunlukta bir yatay çizgi belirecektir. Bu çizgi, FP’e sayfalarınıza uygulattığınız ortak temanın gerektirdiği görsel nitelikte olacaktır.
Burada bir parantez açalım; HTML’de dikey çizgi olmadığını belirtelim. Bunun sebebi, HTML’in Browser tarafından “satır satır” icra edilmesidir. Dikey çizgi, yanındaki metnin birden fazla satırının kapladığı alanı kaplayacağı için, Browser önce çok-satırlı bir unsuru, ardından da tek satırlı bir başka unsuru görüntüleyemez. Sayfalarınıza dikey çizgi koymak için tablodan yararlanabilirsiniz.

Tablo:

Bir Web sayfasında bilginin sunuluşunu düzenleyen iki araç vardır: liste ve tablo. FP’de bir metnin nasıl liste haline getirileceğini yukarıda ele aldık. Tablo, HTML’de hem bilginin sunuluşuna tertip-düzen getiren ve anlamayı kolaylaştıran bir araçtır; hem de HTML sayfalara yapısal iskelet kazandırır. Burada kısaca tablonun bu iki kullanım alanına değinelim.
Sayfalar dolusu tanımlama yazısı yerine bu yazıda yer alan bilginin sütun ve sıralar halinde dizilen kutulara bölünerek sunulması, kavramayı arttıran bir araçtır. Sayfalarınızda bir çok bilgiyi tablolar halinde sunarak, yer kazanabilirsiniz.
Şimdi bir örnek yapalım. Önce, FP Explorer’da Navigation görünümünde iken Yenilikler sayfasını bir kere tıklayarak seçin ve Araç Çubuğu’nda New Page (Yeni Sayfa) simgesini tıklayın. Yenilikler sayfasının altına bir yeni sayfa eklenecektir. Şiemdi bu yeni sayfayı sağ-tıklayın ve menüden Rename/Yeniden Adlandır maddesini seçin. Yeni sayfanın adını, “Yeni filmler” yapın. Bu sayfada ziyaretçilerimize yeni çıkan filmler hakkında bilgi vereceğiz. Navigation görünümünde, altta dosya adlarının bulunduğu bölümde bu sayfaya Yeni.html adının verildiğini göreceksiniz; bu adı da film.htm yapın.
İster kelime-işlem programınızda yazarak ve RTF biçiminde kaydederek ve daha sonra sayfanıza Insert menüsü yoluyla ithal ederek, ister doğruca sayfanın içinde yazarak, (isterseniz, PC World sitesinden indirerek) şu metni sayfanıza girin:
“Burada piyasaya yeni sürülen filmlerle ilgili bilgiler veriyoruz. Bu bilgiler, denediğim ve aldığım sonuçları yansıtmaktadır. İmalatçı firmaların tavsiyeleri ve sizin alacağınız sonuçlar farklı olabilir.”
Şimdi, “olabilir” kelimesinden sonra klavyede Enter tuşuna basın ve yeni bir paragraf açın. Metin imleci yeni paragrafta iken Araç Çubuğu’nda Insert Table/Tablo Ekle simgesini tıklayın; fakat Mouse’un düğmesini bırakmayın. Simgenin hemen altında boş bir tablo görüntüsü oluşacaktır; şimdi Mouse’u, üç kutu aşağı, üç kutu sağa yürütün. Tablo görüntüsünün altında “3 by 3 table” (3’e 3 tablo) kelimelerini görüyor musunuz? Bu şu anda oluşturmak üzere bulunduğunuz tablonun kaç sütunu, kaç sırası olduğunu gösteriyor. Şimdi Mouse’un düğmesini bırakın; yeni paragrafınızın olduğu yerde üç sütunlu, üç sıralı ve kutuları boş bir tablo oluşacaktır. (Kendinizi kutlayın; şu anda tam 16 satırlık bir HTML kodu yazmış bulunuyorsunuz!)
<FP00039.tif>
Sonra bu tablonun birinci sütundaki kutularına film adlarını, ikinci sütundaki kutulara türünü ve üçüncü sütuna bu film hakkındaki izlenimlerinizi yazın. Tabii amatör fotoğrafçı değilseniz, bu kutulara “nmnmnmnmn” veya “ababababa” yazmanız da mümkün! Sonuçta ortaya şöyle bir tablo çıkacaktır:
<FP00040.tif>
Tablunuzun kutularındaki metinlere, stil yoluyla veya yerel biçimlendirme yöntemiyle istediğiniz şekli verebileceğinizi; isterseniz yazıları renklendirebileceğinizi, hizalarını değiştirebileceğini söylemek bile gereksiz. Fakat belirtememiz gereken bir iki nokta var:
Tablonun özellikleri: Mouse işaretçisini tablonun yazı bulunmayan bir yerine getirdiğiniz zaman, simgenin metin imleci değil ok halini aldığını farkettiniz mi? Bu durumda iken Mouse’u sağ tıklayın; açılacak menüden Table Properties (Tablo Özellikleri) maddesini seçin. Açılacak kutuda, tablonun kendisini biçimlendirmekte kullanacağımız bir çok kontrolle karşılaşacaksınız:
<FP00041.tif>
Bu kutuda önce tablonun kendisinin sayfada hiza durumu ve konumu, ve çerçeve çizgisinin piksel olarak kalınlığı (0, çerçeve çizgisi olmasın demektir), tablonun kutularında çerçeve ile içerik arasında bırakılacak boşluk ve kutuların arasındaki tamponun genişliği gibi özelliklerini ayarlama imkanı veren Layout (Yerleşim) bölümü vardır. Alignment (Hizalanma) kutusunun yanındaki oku tıklarsanız, tablonun tümünün bulunduğu yerde sola (left), sağa (right) ve ortaya (center) hizalanmasını sağlayan veya bunu browser’ın varsayılan ayarlara bırakan 8default) seçenekleri göreceksiniz. Aynı bölümdeki Float (Yüzme) kutusu ise tablonun çevresindeki unsurlar tarafından sağa mı, sola mı itileceğini tayin eder.
Layout bölümünün yanında Minimum Size (Asgarî büyüklük) bölümü bulunur. Tabloların ölçüsü, varsayılan ölçü olan yüzde ile, içinde bulunduğu sayfanın veya çerçevenin (tablo, tablo içinde ise içinde bulunduğu kutunun) yüzde 100’ünü kaplayacak şekilde oluşturulur. Fakat çoğu zaman tablonuzun eninin bulunduğu yerde asgari ne ölçüde olmasını istediğinizi belirtebilirsiniz. Bunu yüzde olarak da yapabilirsiniz; piksel olarak da.
/////////////KUTU////////////////////////
YENİ ÖLÇÜ BİRİMİNİZ PİKSEL
Bugüne kadar santimetre ile düşünmeye alışıktınız. Önce televizyon sonra da bilgisayar ekranları sizi inç ölçüsüne alıştırdı. Ama bir Web tasarımcısı olarak bundan sonra Piksel diye birimle düşünmek zorundasınız. İşin kötüsü, mesela 10 piksel bazen 1 milimetre olabilir, bazen yarım! Bu ne biçim ölçü demeyin. Piksel, ekran kartınızın ekranda (monitör), bir “ekran dolusu” bilgiyi (yazıyı, resmi, çizgiyi ve ekranda gördüğünüz herşeyi) yatay ve dikey olarak kaç nokta ile canlandırdığını belirten bir ölçüdür. Başka bir deyişle, ekranınızdaki en küçük birim, piksel’dir. Ekran kartı, standart VGA ölçüleriyle çalışıyorsa, “bir ekran dolusu” görüntüyü yatay 640, dikey 480 nokta ile oluşturur. Yok eğer yeni ve marifetli bir ekran kartınız varsa, aynı fikizî ekrana, yatay 1600, dikey 1200 nokta da koyabilir. Buna ekranın çözünürlüğü denir. Çözünürlük ne kadar büyük olursa, ekrandaki “cisimler” o kadar büyük olur, dolayısıyla ekrana o kadar “az şey” sığar. Çözünürlüğü 640x480 olan bir ekran kartı, diyelim ki çaprazlama ölçüsü 14 inç olan bir ekranda, bir fotoğrafı sağdan sola, yukarıdan aşağıya ekranı dolduracak ölçüde görüntülüyor. Aynı ekranı, 1280x860 piksel olan bir grafik kartına bağlar ve aynı fotoğrafı görüntülerseniz, bu kez fotoğraf ekranın sadece dörtte birini dolduracaktır. Web tasarımcısı olarak ölçülerinizi piksel olarak vermekle, tablolarınızın, çerçevelerinizin veya grafiklerinizin, izleyicinin grafik kartına ve ekranının büyüklüğüne göre kaçta kaçında oluşturulmasını istediğinizi nisbî (rölatif) olarak belirtmiş oluyorsunuz. Bu aslında size tasarladığınız sayfanın ziyaretçinin bilgisayarında  nasıl görünmesini istiyorsanız öyle görünmesini sağlama imkanı veriyor.
Bu arada Web sayfalarında “Bu sayfa en iyi şu çözünürlükte, şu renk derinliğinde görünür,” veya “Şu browser’ı kullanırsanız daha iyi olur!” gibi uyarılar, Internet ahlâkına aykırıdır; ziyaretçiyi sitenizden soğutmak istemiyorsanız, bu tür “uyarılardan” kaçının.
//////////////////////////KUTU BİTTİ///////////////////
Tabloların yüksekliği de ölçü olarak belirtilebilir. Ancak tablo yüksekliğini genellikle içeriği belirler. Tablodan iskelet unsuru olarak yararlanmak istiyorsanız, yükseklik ölçüsü verebilirsiniz.
Tablo özellikleri kutusunun Custom Background (Özel zemin) bölümünde Use Background Image (Arka-plan resmi kullan) kutusuna işaret koyar ve yanındaki Browse (Gözat) düğmesini tıklayarak bir grafik dosyası seçerseniz, seçtiğiniz grafik (fotoğraf veya resim) tablonun tümüne arka-plan olarak yerleştirilir. İsterseniz tablonun tümüne, Bacground Color (Zemin rengi) kutusunun seçme okunu tıklayarak açılacak tablodan zemin rengi de seçebilirsiniz.
Bir tablonun unsurlarının ayarlanması için imkanlarınız bununla sınırlı değil. Bir tablonun hücrelerinin özellikleri de ayrı ayrı belirlenebilir. Tablonun herhangi bir hücresini tıkladığınızda açılacak menüden Cell Properties (Hücre Özellikleri) maddesini seçerek, sadece içini tıkladığınız hücrenin özelliklerini belirleyebilirsiniz. Tablonun tümünün özelliklerini belirlemeye yarayan kutudan farklı olarak bu kez Layout bölümünde Header Cell (Başlık hücresi) ve No Wrap (Kelimeleri Kaydırma) kutularını göreceksiniz. Bir hücreyi başlık hücresi olarak tayin ederseniz, içeriği yazı ise harf türü olarak koyu harf seçilir ve yazı ortalanır.
Tabloların her sırada ve sütunda eşit sayıda hücresi olması gerekmez. Başka bir deyişle, komşu iki veya daha fazla hücreyi birleştirebilirsiniz. Bunun için birleştireceğiniz iki veya daha fazla hücreyi birlikte tarayın; herhangi birini sağ-tıklayın. Açılacak menüden Merge Cells (Hücreleri birleştir) maddesini seçin. İçinde ayrı ayrı yazılar bulunan hücreleri birleştirirseniz, sağdaki yazı soldakinin, alttaki yazı üsttekinin altına eklenir.
Herhangi bir hücreyi iki veya daha fazla hücreye bölebilirsiniz. Bunu yapabilmek için herhangi bir hücreyi sağ-tıklayın; açılacak menüden Split Cells (Hücreleri böl) maddesini seçin. Açılacak diyalog kutusunda hücrenin sütun (column) olarak mı, sıra (row) olarak mı bölüneceği ve kaça bölüneceğini (Number of...) belirtebileceğiniz kontrolleri göreceksiniz. Bir hücrenin içeriği bölündükten sonra solda veya üstteki hücrede kalır.
Tablo hücrelerine, bir HTML sayfasına giren herşey girebilir. Başka bir ifadeyle, bir hücre kutusuna yazı, resim, multimedya unsuru ve başka bir tablo koyabilirsiniz. Hücrelerin içerdiği yazılarda bağlantı olabilir.
Özellikleri böylesine inceden inceye kontrol edilebilen ve hücrelerine bir Web sayfasında bulunabilen her türlü malzeme konulabilen bir araç olarak hücre, sayfalarınıza, HTML’de olmayan bir özellik kazandırabilir; sayfanın iskeletini sağlayabilir. FP’in bizim için hazırladığı bütün “boş” sayfalarda, başlık grafiği, Navigation düğmeleri veya kelimeleri gibi unsurların aynı yere denk gelmesini sağlayan yapısal iskelet de aslında bir tablodan ibarettir. Yukarıdaki örnekte sayfamıza tablo yerleştirdiğimiz “yer” de gerçekte sayfanın çatısını oluşturan tablonun bir hücresinden ibaret! FP’in sayfanın tümünde yaptığını, biz de, sayfamızın içeriğini koymamız için bize sağlanan yerde yapabiliriz.
Hatırlıyorsanız, yukarıda, HTML’de dikey çizgi unsuru olmadığını belirtirken, HTML komutlarının yukarıdan aşağıya doğru satır-satır icra edildiğini söylemiştik. Yani, Browser, sizin sayfanızı oluştururken, HTML kodunuzu satır-satır okuyacak ve emrettiğiniz işi yukarıdan aşağıya doğru yapacaktır. Buna göre, Browser’a, mesela, ekranın sol kenarına üstten 3 santim aşağıya bir resim koymasını, sonra üst kenara soldan 3 santimetre içeri bir başka resim koymasını emredemezsiniz. Browser, üstten 23 santimetre aşağıda görüntü oluşturacak bir emir icra ettikten sonra, tekrar yukarı çıkarak başka bir görüntü oluşturamaz. Buna, yani ekranı bir gazete veya dergi sayfası gibi kutu-kutu işlemenize imkan veren, tablodur. Örneğin, üç sütunlu üç sıralı bir tablonun, birinci sütun-ikinci sırasındaki hücresine, ikinci sütun-birinci sırasındaki hücresine, ve üçüncü sütun- üçüncü sırasındaki kutusuna resim veya diğer mültimedya unsurlarını koyabilirsiniz; diğer hücrelere de yazılarınızı ve başlıklarını yerleştirirseniz, sayfanız bir dergi sayfası gibi, sütunlar halinde işlenmiş olur.

Bir Sayfanın Teması Değiştirmek:

FP’de sitemizi oluşturan sayfaların tümüne ortak bir tema vermeyi ilk derste öğrendik. Bu sayede, içi boş sayfalarımız bile, sitemizin ortak bütün özelliklerine sahip olarak oluşturuluyor. Fakat öyle bir an olabilir ki, sitenin tümü için seçtiğiniz tema, bir sayfaya uygun görünmeyebilir; bazı sayfalarda farklı bir tema ugyulamak isteyebilirsiniz.
Bizim sitemiz için seçtiğimiz tema, gerek zemininde yağlı boya tuvaline benzeyen grafiği, gerekse başlığında ve yatay çizgilerindeki “resim” havası ile amatör fotoğrafçılık konusuna uygun göründü. Fakat mesela fotoğraf örneklerimizi verdiğimiz sayfalarda daha sade bir tema belki dikkatin fotoğraflarda toplanması açısından daha uygun olabilir. Hatta belki bu sayfalarda hiç tema uygulamasak ziyaretçinin dikkatini daha çok fotoğraflara çekme imkanı bulabiliriz.
Bir sayfanın temasını değiştirmek veya temayı tümüyle kaldırmak için sayfayı Editör’de açın. FP Editör’ün Format/Biçimle menüsünden Themes/Temalar maddesini seçin. Karşınıza, FP Explorer’da tema görünümünü seçtiğiniz zaman gelen tema diyalog kutusu gelecektir. Sol taraftaki listede adını seçtiğiniz temanın, uygulandığı sayfanın ana unsurlarını nasıl biçimlendireceğini sağdaki büyük panoda görebilirsiniz. Tema diyalog kutusunun sol üst tarafında en üstteki seçeneğe dikkatinizi çekerim: “This Page Does Not Use Themes” (Bu sayfada tema kullanılmaz) maddesini işaretlerseniz, tema önizleme penceresindeki görüntü kaybolacaktır. Bu, sayfadan da tema unsurlarının kaldırılacağı anlamına gelir. Bu durumda iken tema kutusunun OK düğmesini tıklarsanız, açık sayfadan tema unsurları kaldırılacaktır. Şimdi ya farklı bir tema seçin, ya da tema uygulanmamasına karar verin; ve OK’i tıklayın. Sayfanız, seçeneğinize göre ya yeni temaya uygun hale getirilecektir; ya da tema tümüyle kaldırılacaktır.
Bir sayfadan tema unsurlarını kaldırma yolunu seçerseniz, temanın gerektirdiği zemin grafiği kaldırılacak, Navigation düğmeleri düz yazıya çevrilecek, çizgilerin grafik değil, gerçekten HTML’in düz çizgisi şeklini alması sağlanacaktır; fakat sayfanızda FrontPage’in sağladığı otomasyona ait unsurlar aynen korunacaktır. Sayfanızın diğer sayfalara ve ana sayfaya bağlantısı ile ortak başlık grafiği yerinde kalacak; sayfalardaki ortak metinler aynen korunacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder